Parkinson ile ilgili en yaygın olarak bilinen gerçek
hastalığın sinsi bir şekilde başlamasıdır. Yani hastalığın gözle görülür
belirtileri başladığında aslında hastalık ilerleme konusunda ciddi bir yol
almıştır diyebiliriz. Hastalığın en bilinen ve en kolay gözle görülür belirtisi
ise istemli bir şekilde hareket etmeye çalışırken istem dışı titremelerin
meydana gelmesidir. Birçok hasta da bu belirtiden sonra ancak muayene için
doktor karşısına çıkmaktadır.
Peki bu duruma kadar gelmeden önce kişi bu hastalığa
yakalanıp yakalanmadığını anlayamaz mı? Bu sorunun cevabı aslında evettir.
Ancak uygulamak ise zordur. Çünkü hastalık aslında heyecanlı durumlarda kendini
gösterir. Kişinin heyecanlı olduğu zamanlarda titremesi genel bir gerçektir.
Her heyecanlı kişi heyecanın şiddetine göre titremeler yaşayabilir böyle
anlarda. Dolayısıyla kişinin heyecanlı bir anda titremesi kendisine normal
gelebilir. Bunun Parkinsondan mı kaynaklandığını yoksa heyecandan
kaynaklandığını anlaması ise oldukça zor olsa da imkansız değildir. İşte tam bu
noktada kişinin kendisini çok iyi tanıması ve kendini ölçmesi durumu söz konusu
olmaktadır. Özellikle 50’li yaşlardan sonra başlayan bu hastalıkta, kişi bundan
10 yıl önce de heyecanlandığında da titreyip titremediğini hatırlamalıdır. Dolayısıyla
daha sağlıklı zamanlardaki haliyle şimdiki halini kıyaslamak kişiye kendi
teşhisini kendisi koyması konusunda yardımcı olacaktır.
Elbette ki her heyecanın kişinin bedeninde ve beyninde
yer ettiği şiddeti aynı olmaz. Ancak
benzer durumlarda kişinin daha önceleri titreyip titrememesi kişinin kendi
kendisine bir cevap verebileceği bir durumdur.
Hastalığın yavaş bir şekilde başlayıp daha sonraki yıllarda
şiddetini yavaş yavaş artırması da kişinin kendi kendi teşhis etmesi konusunda
işini zorlaştırmaktadır. Hastalığın fark edilebilecek bir diğer belirtisi ise
titremeler başlamadan önceki yavaşlıktır. Örneğin sol kolunuzun sağ kolunuzdan
daha yavaş hareket etmesini fark etmeniz de bu hastalıktan şüphelenebileceğiniz
anlamına gelen başka bir durumdur. Tıpkı titremelerde olduğu gibi
yavaşlamananın da çok ağır ilerlemesi teşhisin gecikmesine neden olmaktadır.
Yazımızın sonuna gelirken biraz da bu belirtiler ile
hastalığın başlaması arasındaki zamana değinelim. Gerek yavaşlama olsun gerekse
titreme olsun, belirtilerini gösterdiği anda, bilinmelidir ki; hastalık beyinde
yaklaşık 6-8 yıl önce başlamıştır. Yani beyinde 6 yıl önce başlamış olan bir
hastalığı biz çok sonraları fark edebiliriz. Dolayısıyla özellikle de 40’li
yaşlardan sonra Parkinson hastalığından koruyucu besinleri tüketmekte fayda
vardır. Bunların en başında bakla yaprağı, bakla,avrat otu, tarçın gibi
bitkiler gelmektedir. Bu ürünler ile
beyin hücreleri kendini daha da güçlendirerek ölümleri ve zayıflamaları
engellenmiş olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder